Şiir

Veda Şiirleri

Veda Şiirleri

Veda Şiirleri

Edebiyatımızın usta kalemlerinin veda başlıklı ya da temalı şiirleri sizler için derledik… İşte veda şiirleri…

Sezai Karakoç – Veda Şiiri

Silahlara veda
Geceye rüyaya ve sana
Yalnızlığın geyik gözlü köşesinden
Düzenlerin çıkmazına.

Çizdiğim resmin
Saat kulesi ağlıyor
Ağzım o çeşit yok
Şişe bu çeşit var.

Sen bir gece gelsen
Güneş doğmasa
Gitmeden yine gelsen
Bu yeni geleni
Bu bize bakanı
Sana bir anlatsam
Güneş doğmasa
Sandıkların içini göstersem sana
Çizdiğim resmin
Yalnızlığın geyik gözlü köşesinde
Bir rafa koyabilsen
Olup biteni ve onları
Sabaha kadar konuşsak
O ürkek ürkek bakanı sana bir anlatsam
Ateşi karı tüfeği çeksem
Ocağa pencereye kapıya.

Kemana veda.

Yağmurda şeytan ve şapkası
Silahın ölümünü kutluyorum.

Tren kaçırmış gibiyim.

Sana veda.

Sezai Karakoç


Osman Yüksel Serdengeçti – Veda Şiiri

Artık iş kalmadı yarenler bizde
Tökezliyor olduk yazıda düzde
Şairdik,hatiptik, yazardık sözde.

Ekmeği yemeğe ağızda diş yok
Dedik ya efendim bizlerde iş yok.

Sağ yanım titriyor,sol yanım tutmaz
Nabzım tekler durur, muntazam atmaz
Ayağım bir türlü ileri gitmez.

Ağzım her an kuru,gözümde yaş yok
Artık bundan böyle bizlerde iş yok.

Bir secdeye varsam başım dolanır
Ne yesem ne içsem,miğdem bulanır
Bütün dertler birbirine ulanır.

Yuvamız da bomboş uçacak kuş yok
Hayra yorulacak hayal yok, düş yok.

Yakını uzağı seçemez oldum.
Bir ufak hendeği geçemez oldum.
Bir bardak soğuk su içemez oldum.

Tatlılarda bile lezzet yok, tat yok
Benim bu halime takacak ad yok.

İki adım atsam durmaz düşerim.
Eski hallerime şimdi şaşarım.
Allah’ım ben böyle nasıl yaşarım.

Kendimi kollayacak gövdede baş yok
Bağrıma basacak evlat yok, eş yok.

Yaşıtlarım birer birer ölüyor.
Yeşil yaprak kara toprak oluyor.
Azrail de baş ucumda soluyor.

Üstüme dikmeye ağaç yok, taş yok
Arkamdan vermeye yemek yok, aş yok.


Necip Fazıl Kısakürek – Veda Şiiri

Elimde, sükutun nabzını dinle,
Dinle de gönlümü alıver gitsin!
Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle,
Yaşlı gözlerime dalıver gitsin!

Yürü, gölgen seni uğurlamakta,
Küçülüp küçülüp kaybol ırakta
Yolu tam dönerken arkana bak da,
Köşede bir lahza kalıver gitsin!

Ümidim yılların seline düştü,
Saçının en titrek teline düştü,
Kuru yaprak gibi eline düştü,
İstersen rüzgara salıver gitsin!

Necip Fazıl Kısakürek
(1923)


Erdem Bayazıt – Veda şiiri

Bu şehirden gidiyorum
Gözleri kör olmuş kırlangıçlar gibi
Gururu yıkılmış soyatlar gibi
Bu şehirden gidiyorum.

İnsanlar taş gibi bana yabancı
Ağaçlar bensiz hüküm giyecek bulvarda
Bir tanbur bir yalnızlığı anlatıyorsa
O ışıksız pencereden
Ben onu duymuyor gibiyim
Bir ağaç ölüyorsa kapınızın önünde
Ben onu bile duymuyor gibiyim.

Bu şehirden gidiyorum
Gömerek geceyi içime
Sabahın hüznünü beklemeden
Gidiyorum bu şehirden.


Erdem Bayazıt – Hicret Burcundan Şiiri

Elveda Vatanım; doğduğum toprak
Bedenimin eczası;
Akan suyu biten meyvası
Damarlarımda kan olan!
Acizlendiğimde gözyaşları dökerek
Üstünde umutlar yeşerttiğim;
Sokaklarını, bahçelerini, çeşmelerini
Ezbere bildiğim.
Anılarımın tarlası;
Kimliğimin mayası;
Çocuklarımı büyüttüğüm;
Kadınımla paylaştığım;
Anamı babamı emanet ettiğim toprak,
Elveda!


Bahaettin Karakoç – Bir Bülbülün Sevdiğine Son Serenadı Şiiri

Gece yıldızlar öper seni usulca
Çiğ damlacıkları toplanır yanaklarında
Ufuklar ağarmaya duranda seher vakti
Bâd-ı sabâ demlenir dudaklarında
Arılar kokuna koşar gelir

Beyaz gül derler sen duvak takınca
Yeşil çimenlerde tamamlanır tuvaldeki resim
Gülünce pembe pembe olur yüzün gülüm
İffetle birlikte anılır ismin
Seninle yeryüzüne bahar gelir.

Kırmızı gül derler sen kızarınca
Kalbimin yangınıdır senin yüzüne vuran
Her mevsim en temiz sular öper
Harama göstermediğin ayaklarının altından
Böcekler usaresini emer yumuşak teninin
Sevdalın dağları aşar gelir.

Bende figan başlar sen sarı açınca
Sayrı yapan bir sevdanın resmidir sarılık
Vuslat köprüsünü seller götürür
Her ezgide keleplenir ayrılık
Aşka vedasıdır gözlerinin
Hüzün sular gibi coşar gelir.

Rengini, kokunu benden alırsın
Aşkın acısını bırakırsın bana
Aklımı, gönlümü hepten karıştırdın
Son serenadımı yapıyorum bu gülistana
Ve bu bir vedadır sana
Sana geniş gelen bana dar gelir.

Hangi sevdayla ırgalanırsan ırgalan artık
Kalbim öldü ve ölüm susturdu kemanımı
İstediğin mezarlığa gömebilirsin
Sana asılan yanımı
Sonra dilediğin gibi koştur atını
Bir aşk şehidine ağıt ar gelir.

Bahaettin Karakoç


Bakmadan Geçme:

Bu kategorideki bir önceki yazımızda “dua” başlıklı/temalı şiirleri sizler için derlemiştik. Göz atmayı unutmayın.

Dua Şiirleri


Veda Şiirleri
Şiir

Yorum Yaz