Ramazan-ı Şerif Şiirleri
Onbir ayın sultanı olan Ramazan-ı Şerif ayı tüm insanlığa hidayet rehberi olan Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı ve orucun farz olduğu kameri bir aydır. Ramazan-ı Şerif rahmet ve bereket ayıdır. İslam dininin temel ibadetlerinden birisi, Ramazan ayında tutulan oruçtur. Ramazan ayı, Türk kültüründe çok önemli bir yere sahiptir ki, Osmanlı döneminde, kendine özgü bir “Ramazan Medeniyeti” oluşmuştur. Bu medeniyete ait izlerin bazıları, az da olsa, günümüze kadar süregelmiştir. Bu mübarek ayla ilgili yazılan şiirler de edebiyatımızda apayrı bir alan oluşturmuştur.
Ramazan kelimesinin sözlük anlamı, “çok sıcak olmak, çok ısıtmak, yakmak” demektir. Bu ayda oruç tutulduğu için açlığın insan nefsinde yarattığı yanma duygusu yahut da oruç tutmakla insanların günahlarının yanıp kül olduğu inancı, yakma anlamındaki bu kelimenin o ayın ismi olarak kullanılmasına sebep olduğu söylenir.
İşte Edebiyatımızın Öne Çıkan Ramazan-ı Şerif Şiirleri…
Benden öğüt ister isen ey divirem bildiğimden
Budur Çalab’ın buyruğudur tutun oruç kılın namaz (Yunus Emre (k.s), Yunus Emre Şiirleri)
Enderuni Vasıf’ın şu beyitleri de ramazanın güzelliklerini ne de güzel tavsif etmektedir:
Sad şükr gelen mâh-ı şerîf-i ramazandır
Hakk’ın ni‘am-ı rahmeti mebzûl-i cihandır
Açıldı yine mısrâ-ı dervâze-i Gufrân
Hakk’dan taleb-i mağfirete vakt ü zamândır.
Faruk Nafiz Çamlıbel – Ramazan Şiiri
Alnımız secdede bulsun bizi her lâhza ezan
Ve hazin ömrümüzün her günü olsun Ramazan.
Zikrimiz Arşı geçip fecre kadar yükselsin
Maveralardan ümit ettiğimiz ses gelsin.
Faruk Nafiz Çamlıbel
Mehmet Akif Ersoy – Ramazan Duası Şiiri
Yâ Rab, şu muazzam Ramazan hürmetine,
Kaldır aradan vahdete hâil ne ise;
Yâ Rab, şu asırlarca süren tefrikadan,
Artık ezilip düşmesin ümmet ye’se.
Mâdâm ki verdin bize bir rûh-i nevîn…
Yâ Rab, daha bir nefha-i te’yîd insin!
Mehmet Akif Ersoy
4 Ramazan 1328
Sezai Karakoç – İnsan ve Oruç Şiiri
Oruç, ruhun sesi gelir her yıl
Gümüş topuklarını dokundurur kalbimize
Vücut dönmeğe başlar bir tapınağa kurban gibi
Yapılır örtülür uçurumları yakan dualardan..
Ten ruhun avuçlarının içinde
Hilkat günlerinin yeniden oluşun terlerini döker
İnsan gecesini değiştirir gündüzüne erer
Bir mevsime döndürür zamanı hiç değişmeyen.
İnsanın olma vaktidir bu erme fırsatı
Ruh emzirir anne gibi yeri göğü fecri
Yeni bir insan gelip nöbete duracaktır
Eskisi çürümüş bir heykel gibi devrildiğinden.
Ey oruç, diriltici rüzgâr, İslam baharı
Es insan ruhuna inip yüce ilham dağından
Kevser içir, âbıhayat boşalt kristal bardağından
Susamış ufuklara insan kalbinin ufuklarına.
Sezai Karakoç
Hz. Mevlâna – Kutlu Olsun Oruç Ayı Geldi Şiiri
Mubârek bâd âmed mâh-ı rûze
Rehet hoş bâd ey hem-râh-ı rûze
Kutlu olsun, oruç ayı geldi; yolun hoş olsun a oruca yoldaş olan kişi.
Ay’ı göreyim diye dama çıktım; çünkü canla, gönülle orucu özlemiştim.
Ay’a bakayım derken başımdan külâhım düştü; o oruç padişahı beni sarhoş etti gitti.
A Müslümanlar, o günden beri sarhoşum, aklım başımda değil;
orucun ne de hoş bahtı varmış, ne de güzel devleti varmış.
Bu aydan başka gizli bir Ay daha var; hem de Türk gibi oruç çadırında gizli.
Bu ayda, oruç harman yerine bir güzelce gelen kişi, yol bulur o Ay’a.
Atlasa benzeyen yüzünü kim sarartırsa, o giyer orucun ipekli elbisesini.
Bu ayda dualar kabul olur; oruçlunun ahı gökleri deler.
Oruç kuyusunda sabreden kişi, Yusuf gibi aşk Mısır’ına sahip olur.
A sahur yiyen söz, sus artık da orucu anlayanlar hoşlaşsınlar oruçtan.
Gel ey Şemseddin, a Tebriz’in övündüğü er, oruç askerinin başbuğu sensin.
Hz. Mevlâna (k.s)
Alvarlı Efe Hazretleri – Göründü Hilâl-i Mâh-ı Ramazân Şiiri
Göründü hilâl-i mâh-ı Ramazân
Rahmet-i Rahmân’a nihâyet mi var
Temevvüc etmede deryâ-yı gufrân
Kerem-i Kerîm’e bidâyet mi var
Yâ Rab ne se’âdet ne kerâmetdir
Arşdan ferşe kadar ne şerâfetdir
Nûr-i tevhîd ile münevver olan
Ümmet-i Muhtâr’a zelâlet mi var
Dürre-yi tevhide hâmil olanlar
Bu bahr-i tevhidde dürrü bulanlar
Kemâl-i îmâna mâlik olanlar
Zevk-i ma’nevîden ferâgat mi var
Olur rûz-i cezâ kopar kıyâmet
Seyr olur o demde azîm alâmet
Ehl-i îmân olan bulur selâmet
Hâmil-i tevhîde hacâlet mi var.
Ziyâfet-i Rahmân Lutfî bu mâhdır
İftâr sofrasında sâim âgâhdır
Mağfiret merhamet ne âlî câhdır
Sâim-i lillahe nedâmet mi var
Alvarlı Efe Hâce Muhammed Lutfî (k.s)
Mehmed Muhyiddin Üftâde – Oruç Ayı Şiiri
Âşıklara edin salâ
Oruç ayı geldi yine
Rahmet denizi cûş edip
Âlemlere doldu yine.
Kur’an’da Allah övdüğü
Cümle nebîler sevdiği
Ümmete Allah verdiği
Oruç ayı geldi yine.
Cümle aya sultân olan
Derdlilere dermân olan
Hak’dan bize ihsân olan
Oruç ayı geldi yine.
Hakk’ın atâsın getiren
Zulmetleri hep götüren
Cânlarda irfân bitiren
Oruç ayı geldi yine.
Sâliklere kuvvet olan
Âriflere izzet olan
Müminlere cennet olan
Oruç ayı geldi yine.
Aydın eden gönülleri
Mesrûr eden müminleri
Ma‘mûr eden mescidleri
Oruç ayı geldi yine.
Üftâde’nin cânı sever
Oruç ayın dâim öğer
Dost iline edin sefer
Oruç ayı geldi yine.
Mehmed Muhyiddin Üftâde (k.s)
Çilleye vesvesesiz girdi kapandı zâhid
Hapsolur tâ ramazan âhir olunca şeytan. (Sabit)
* * *
Gönderdi Huda çün bize mihman Ramazan
Hoş tutmaga niyyet edelim biz dahi anı. (Zatî)
* * *
Vakt-i iftar o veliyyü’n-ni’am-ı devrânın
Ehl-i imsakdir in’amına nisbet Ramazan (Sürurî)
Ramazan-ı Şerif Şiirleri
Şiir
Yorum Yaz
Bir yorum yazmak için giriş yapmalısınız.